Bunları Biliyor Muydunuz?

GS KTR

Sabancı Üniversitesi, 25. yılını geride bırakırken köklerine ve kuruluş hikâyesine yeniden dönüyor. Bu özel dosya, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı, Sayın Güler Sabancı’nın kaleme aldığı ve üniversitemizin kuruluşunu, vizyonunu ve gelişim yolculuğunu anekdotlarla aktardığı “Bir Üniversite Var Ederken” kitabından derlendi.

Kitaptan seçtiğimiz farklı olaylarla, Sabancı Üniversitesi’nin fikir aşamasından bugünlere uzanan yolculuğunda pek bilinmeyen ama gülümseten, düşündüren ve ilham veren detayları sizlerle paylaşıyoruz.

  • Sabancı Üniversitesi'ni kurma fikri, 1980'lerde her pazar günü Hacı Ömer Sabancı Vakfı (Sabancı Vakfı)'nın kurucusu Merhume Sadıka Sabancı’nın evinde yapılan aile toplantılarında ortaya atıldı!
  • Üniversite mekân planlamasının ilk aşamasında, "üniversitenin hiç binası olmasın, tamamen çevrim içi olsun" önerisi de düşünüldü; online eğitim kavramı daha popüler olmadan yıllar önce!
  • Sabancı Üniversitesi'nin mimari tasarımı, Topkapı Sarayı'ndan ilham aldı; Sakıp Sabancı’nın talimatı netti: "Burası Sinan’ın ülkesi, ona layık olalım!"
  • Üniversitede akademik ve idari yaşamın eşitliğini vurgulama bakış açısıyla Rektörlük Binası kampüsteki en küçük bina olarak tasarlandı!
Üniversite Merkez Bina Açılışı - 2000

 

  • Üniversitenin felsefesi, daha ortada tek bir bina tasarlanmadan önce, 22 ülkeden 50’yi aşkın uzmanın katıldığı üç günlük bir “Arama Konferansı”nda şekillendirildi! Bu kuruluş felsefesi bugün hâlâ aynı: "Birlikte yaratmak ve geliştirmek."
  • Temel atma töreni, “sanallaşmak” kavramı popüler olmadan çok önce sanal olarak gerçekleştirildi! Tuzla kampüsünün temel atma töreni 1997’de sahada değil, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde Sakıp Sabancı ve ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından özel olarak hazırlanmış bir düğmeye basılarak yapıldı ve canlı yayınla çamurlu araziden görüntüler dev ekrana yansıtıldı.
  • Sabancı Üniversitesi, 1990'larda Türkiye'de ilk kez, üniversiteye girmeyi başaran 250 öğrencinin tamamına ücretsiz kişisel bilgisayar dağıtan üniversite oldu!

     

Üniversite Merkez Bina Açılışı - 2000

 

  • Bugün yemyeşil olan kampüs, bir zamanlar tozlu bir çakıl ocağıydı; tamamen çevreci bahçecilik ve geri dönüştürülmüş su kullanılarak yeniden şekillendirildi.
  • Alışılmışın dışında bir yaklaşım: Daha en başından, Sabancı Üniversitesi kartvizitlerde "Prof." ya da "Dr." gibi unvanların kullanılmamasına karar verildi; sadece isim ve "öğretim üyesi" ifadesi yer aldı.
  • Kurucu rektör seçilirken, Güler Sabancı’nın ilk adayı Işık İnselbağ kalp krizi geçirince, son dakikada yeni bir lider bulmak için adeta bir kriz yönetimi yapıldı. Sonunda profesör bir anne babanın oğlu ve bu sayede ‘İdeal üniversite nasıl olur’ konuşmaları arasında büyüyen, 1992-1997 yılları arasında da TÜBİTAK Başkanı olarak hizmet vermiş olan Sayın Tosun Terzioğlu, Üniversitemiz’in ilk rektörü olarak görev yapmaya başladı.

     

  • Lisansüstü ve İlk Lisans Mezuniyet Töreni - 2002-2003

     

  • İlk mezuniyet töreninde, Sakıp Sabancı mezunlarla birlikte Latin müzik eşliğinde dans etti; bu anı kendisinin öğrencilerle geçirdiği son kutlama olarak hafızalara kazındı.
  • Üniversitenin ilk yıllarında, Karaköy’deki Minerva Han’daki geçici yerleşke öylesine benimsendi ki, Gebze’deki kampüse taşınma zamanı geldiğinde kimse ayrılmak istemedi. Mühendislik ve Doğa Bilimleri ile Sanat ve Sosyal Bilimler fakülteleri kampüse birlikte geçerken, Yönetim Bilimleri Fakültesi binası henüz tamamlanmadığı için bir süre daha Minerva Han’da kaldı. Kampüse taşınıldığında, herkes Bilgi Merkezi binasında toplanıyor, öğle yemeklerini ise küçücük bir şantiye kafeteryasında paylaşıyordu. Bu sade ve geçici düzen, sadece mekânı değil, vizyonu da ortaklaştırdı: Disiplinlerarası eğitimin teoride savunulan yapısı, bu paylaşılan günlük yaşam sayesinde somut biçimde hayata geçmeye başladı.
  • Üniversite planlamaları yapılırken başta her şeyin 150 milyon dolara mal olacağı düşünülüyordu. Ancak eğimli araziye rağmen tüm binaları yer altından birbirine bağlayan halka sistem gibi altyapı yatırımları nedeniyle bu rakam 500 milyon doları aştı. Bu yüksek maliyetin ne kadar yerinde olduğu ise kampüs daha açılmadan hemen önce meydana gelen 17 Ağustos Depremi’nde kanıtlandı: Merkeze bu kadar yakın olmasına rağmen kampüs hiçbir hasar almadı.

     

Sabancı Üniversitesi Basın Tanıtım Etkinliği - 1992

 

  • Kampüsteki güzeller güzeli sakura ağaçları aslında Japonya’dan gelen çok özel konuklar! 2006’da Komatsu’nun başkanı Masahiro Sakane, ortaklarla yenen özel bir yemekte şirketlerinin Kyoto ve Tokyo Üniversiteleriyle birlikte sakuraların genetik safiyetini koruma çalışmalarını anlattı. Yalnızca kâr amacı gütmeyen kurumlara ağaç bağışladıklarını öğrenen Güler Sabancı hemen atıldı: “Bizim de üniversitemiz var!” Böylece başlayan süreçte, Sabancı Üniversitesi için 2.500 sakura için anlaşıldı. İlk 200’ü üç Japon uzmandan oluşan bir hayatin katılımıyla dikildi. İlk 200’ünü Japon uzmanlar bizzat gelip dikti. 2500’ün tamamlanması üç dört yılı aldı, ağaçların açması ise tam 10 yıl sürdü. 2017 baharında kampüs ilk kez çiçek açan sakuralarla büyülendi. Bugün yaklaşık 2.000’e yakın sakura yaşıyor ve kampüsün bahar manzarasına eşsiz bir güzellik katıyor.

     

 

  • Kampüsteki “göl”, toplanan atık suyla eski bir çakıl ocağının dönüştürülmesiyle oluştu; ama konu bununla sınırlı değil! Sabancı Üniversitesi baştan sona, imkânlar elverdiği ölçüde ekolojik malzemelerle inşa edildi: eski travertenler, yeniden kullanılan ahşaplar özenle seçildi. En son eklenen yapı olan SUNUM (Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi) de aynı çevresel duyarlılıkla tasarlandı.
  • Sabancı Üniversitesi, sadece eğitim modelinde değil, uluslararası danışma kurulu kurarak da Türkiye’de bir ilke imza attı. Daha ilk yıllarda, DuPont’un CEO’su Chad Holliday, Toyota, Bekaert ve Deutsche Bank gibi dev şirketlerin liderleri, Oxford Rektörü Lord Chris Patten ve MIT Rektörü Susan Hockfield, Lady Barbara Thomas Judge, Candace Johnson, Prof. David Pines, Ric- hard Christou, Dr. Katsuhiko Yamashita, John V. Faraci gibi dünyaca ünlü isimler bu kurula katıldı. Holliday, kampüsü gezerken sadece 250 öğrenciyi görünce şaşırmış ama onları dinledikten sonra şu notu düşmüştü: “Bu öğrencileri takip edin, onlar değişim öznesi olacaklar.”

     

WorldMUN Konferansı - 2003